Buna
inanmayacaksın, ama bir zamanlar avucuma sığardın... Seni büyürken izlemek
muhteşemdi, her gün sanki bir ayrıcalıktı. Sonra kendi ayakların üzerinde durup
hayata atılma vaktin geldi. Yaptın da. Ama bu esnada bir şekilde değiştin.
Kendin
olmaktan vazgeçtin. İnsanlara, seni parmakla gösterip iyi olmadığını
söylemelerine izin veriyorsun. İşler zorlaşınca da suçlayacak bir şeyler
aramaya başlıyorsun. Koca bir gölge gibi... Zaten bildiğin bir şey söyleyeyim
sana: Dünya sandığın gibi güllük gülistanlık değil. Çok acımasız ve pis bir
yer. Ne kadar güçlü olursan ol, izin verdiğin sürece seni ayakları altına alıp
orada tutacaktır. Sen, ben ya da bir başkası, kimse hayat kadar sert vuramaz.
Ama önemli olan ne kadar sert vurduğu değil, aldığın ağır darbelere rağmen
yoluna devam edebilmendir. Ancak böyle kazanabilirsin! Neye layık olduğunu
biliyorsan, git ve onu elde et. Sen bundan daha iyisin! Ama kendine inanmadığın
sürece kendine ait bir hayatın olamaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder