29 Ocak 2015 Perşembe

Black Swan: Büyümek Zor Bir Yolculuk

Hayatın önümüze koyduğu engeller... Aşılması gerekenler... Hiç bitmeyecek gibi gelenler... Sonra bizzat kendi içimizdeki mükemmele ulaşma isteği; bunun yansıması olarak konulan hedefler... O hedeflere ulaşıncaya kadar maruz kalınan baskılar... Anı yaşayamamak... Hayattan kopmalar... Stresin ve baskının yarattığı ruhsal deformasyon... Bütün bunları yaşarken gerçekleşen kendini arama, parçalanıp dağılma ve sonra yeniden bir araya gelme süreci…
Nedendir bilinmez, çocukken gelecekte hep zengin olacağımızı düşünürüz ya da öyle bir şey işte. Hayatın zor olacağı hiç aklımıza gelmez. Aynı saflıkla çok iyi bir insan olacağımızı da düşünürüz. Büyümek bunların doğru olmadığını gösterir bize. Gerçek hayat başladığında, yani hayat bizi ezmeye yeltendiğinde acı gerçeklerle tanışırız. Çocukken taşıdığımız safiyane duyguların gerçekle alakasız olduğunu görürüz mesela, olanca çıplaklığıyla... Ve hayat bizi yoğurdukça içimizdeki karanlık tarafları da keşfetmeye başlarız. Bütün bunlarla yüzleşmek insanı yorar. Büyümek insanı değiştirir.
İşte Black Swan böyle bir film, bunu anlatan bir film. Bu yorgunluğu anlatırken yoran bir film... Çok da başarılı aynı zamanda. Aslına bakarsanız, genç bir kızın çok istediği başrolü alması dışında alıştığımız türde dişe dokunur bir hikayesi yok filmin, hatta hiç yok... Bahsi geçen bu tek oluştan hareketle bir film çekmekte her yönetmenin harcı değil. Lakin yönetmen Aronofsky yapmış, hem de en alasını. Film boyunca genç bir ruhun nasıl parçalandığını izlemek yürek burkan bir deneyimdi. Üstelik filmin korku sinemasına taş çıkaran psikolojik gerilim performansı insanı yay gibi geren bir başarıya sahip. Nasıl The Fighter filmi Christian Bale'in en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü ne denli hakkettiğini gösteriyorsa bu film de Natalie Portman'ın en iyi kadın oyuncu ödülünü sonuna kadar hakkettiğini gösteriyor. Uzun zamandır böyle bir aktrist performansı görmedim. Yönetmense, en azından benim için, seyirciyi filmin içine sokmakta çok başarılıydı. Ne de olsa önümüzde tam bir yönetmen filmi var... Siyah Kuğu’nun yönetmenliği ve oyunculuğu geçen yılın en iyilerinden, tartışmasız. Ammavelakin bu ruhsal dalgalanmaları, baskıyı, dönüşümü ve yönetmenin ustalıklı dokunuşlarını algılamayan seyircinin de hoşlanması mümkün değil. Zor bir film çünkü...

Yönetmen: Darren Aronofsky
Senaryo: Mark Heyman, Andres Heinz ve John J. McLaughlin.
Oyuncular: Natalie Portman, Mila Kunis, Vincent Cassel ve Winona Ryder.
Yapım: ABD / 2010
Tür: Dram-Gerilim
Süre: 108 dakika
IMDb Puanı: 8.0



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder